İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde, gençlerin eğitim ve spor faaliyetlerinde kullanılmak üzere 10 yıl süreyle Çatalca Belediyesine tahsis edilmek istenen taşınmaz tartışmalara neden oldu.
İBB Meclisi kasım ayı toplantısının altıncı oturumu, Meclis 1. Başkanvekili Zeynel Abidin Okul başkanlığında Saraçhane’deki belediye binasında yapıldı.
Mecliste, mülkiyeti Vilayet Özel Yönetiminden İBB’ye geçen Çatalca Kaleiçi Mahallesi’ndeki taşınmazın, gençlerin eğitim ve spor faaliyetlerinde kullanılmak üzere 10 yıl müddetle Çatalca Belediyesine bedelsiz tahsisine ait gündem hususu görüşüldü.
Maddeye ait kelam alan CHP’li Meclis Üyesi Filiz Öztürk Çelik, Çatalca’daki taşınmazın etiğe uymayan bir yöntemle verilen önergeyle tahsis edilmek istendiğini öne sürerek, “Bu taşınmaz Gençlik ve Spor Müdürlüğümüz tarafından da değerlendirilmek istenmektedir. Belediyemizin ilgili birimlerinin görüşü alınmaksızın verilen önerge ile tahsis talebini hukuka uygun görmüyoruz.” dedi.
Çelik, “Çatalca Belediye Başkanı ilçesinde Atatürkçü bir dille çalıştığı halde, söylemine aykırı şekilde davranarak İBB’ye ait tüm İstanbulluların kullanması gereken yapıları bir kısım cemaat ve vakıflara tahsis edilmesini doğru bulmuyoruz.” diye konuştu.
Söz alan Çatalca Belediye Lideri Mesut Üner, Çatalca’da 22 tane spor kulübü, 10-12 basket voleybol takımı olduğunu belirterek, Çatalca’daki gençleri makus alışkanlıklardan korumak için bu yeri talep ettiklerini söyledi.
Atatürkçü niyet noktasındaki çizgisinin Çatalca’daki vatandaşlar tarafından çok iyi bilindiğini vurgulayan Üner, “Buradaki amacımız Çatalca’daki gençlere spor yaptırmak ve gençleri makûs alışkanlıklardan kurtarmak. Bunlardan rahatsızlık hissediyorsanız söyleyecek bir şeyim yok.” ifadelerini kullandı.
“Oradaki taşınmazla ilgili davalar açtılar, kaybettiler”
Maddeye ilişkin söz alan AK Partili Meclis Üyesi Muhammet Kaynar, Avcılar’da deprem sebebiyle yıkılan caminin tekrar yapılması ve Bakırköy Kartaltepe Mahallesi’ndeki bir cami dosyasıyla ilgili olarak CHP’lilerin “hayır” oyu verdiğini söyledi.
CHP’liler tarafından “hayır” oyu verilen teklifin içerisinde İBB’nin 58 tane probleminin çözüleceğini vurgulayan Kaynar, “2 tane mescide hayır deme değerine İBB’nin 58 tane probleminin çözülmesine hayır diyen bir CHP ile karşı karşıyayız.” ifadelerini kullandı.
Çatalca’daki taşınmazın da Vilayet Özel Yönetiminden İBB’ye geçen bir taşınmazla ilgili olduğunu belirten Kaynar, şöyle devam etti:
“Oradaki taşınmazla ilgili davalar açtılar, kaybettiler bu davaları. Tahsisle ilgili bugüne kadar meclisimizin aldığı kararların yüzde 98’ini kaybettiler. Bir adedini kısmen kazandılar. Hepsi bu kadar. Yani aslında meclisimizin tahsisler konusunda ne kadar hassas ve hukuka uygun davrandığı mahkeme kararlarıyla sabit. Lakin arkadaşlarımız mahkeme kararları, hukuk, adalet falan diyerek güya kendilerince bizi hukuka alışılmamış bir karar alıyormuşuz üzere göstermeye çalışıyorlar. Büsbütün bir algı idare çalışması.”
“Bir tane bile yurt yapmadılar. Tabelacı bunlar”
İBB’nin bir tane bile yurt yapmadığını sadece yapılmış olan yurtların tabelalarını değiştirdiğini aktaran Kaynar, şöyle konuştu:
“İBB, Ekrem İmamoğlu periyodunda bir tane yurt yapmadı. Bir öğrencilik de yer yapmadı. Daha evvelki devirlerde yapılan yurtlara dış cephe boyasını yapıp tabelasını değiştirdiler. Kamuoyuna palavra söylüyorlar. Kendileri güya yurt yapmış da bizim yurt yapma sorunumuzu sorguluyorlar. O 10 yurdun tamamını biz yaptık ya da yaptırdık Sizin kötülediğiniz o vakıflar, dernekler yaptı. Pekala bu vakıflar ve derneklerin yaptığı yurt binalarında kim kalıyor? Bu memleketin evlatları kalıyor. Bu memleketin insanları kalıyorsa bu makûs bir şey mi? Sizden evvelki bu yurtların hepsinde bu memleketin evladı olan üniversite öğrencileri kalıyordu. Güya kendileri yurt yapmışlar üzere konuşuyorlar. Bir tane bile yurt yapmadılar. Palavra söylüyorlar. Tabelacı bunlar tabelacı. 150 projenin 10 tanesi bizim devrimizde yapılmış bu yurtlardan oluşuyor. 10 tane yurt yaptık diye de kamuoyuna da palavra söylemekten utanmıyorlar. Artık derler ki biz yaptık demedik, açtık derler. Palavrası bu türlü kıvırıyorlar.”
Söz alan CHP Küme Sözcüsü Tarık Balyalı ise Avcılar ve Bakırköy’deki camilerin kendileri tarafından yapılacağını ve bu konuda Milli Emlak’a devre gerek olmadığını söyledi.
Çatalca’daki yerin birtakım dernek ve vakıflara verilmesine karşı olduklarını belirten Balyalı, söz konusu mülkün İBB’ye ilişkin olduğunu ve İBB’nin burada gençlere yurt hizmeti vereceğini bildirdi.
Tartışmalar üzerine söz alan Avcılar Belediye Başkanı Turan Hançerli, Silivri depreminde minaresi devrilen ve akabinde kontrollü şekilde yıkılan Hacı Ahmet Tükenmez Camisi’nin bulunduğu alanın İBB’nin mülkiyetinde olduğunu söyledi.
Geçen süre içerisinde caminin inşa edilemediğini belirten Hançerli, “İBB kendi mülkiyetiyle ilgili Diyanet ile protokol yapmış. Cami alanı olarak kullanılması için protokol var. AK Parti meclis üyelerinin yaptığı şey cami alanını Milli Emlak’a devretme tarafında bir teşebbüs. İBB meclisi üyelerinin kendi ellerindeki yetkiyi Ankara’da seçilmiş bile olmayan ne yapacaklarını bilmediğimiz bürokratlara devretmek istemesini anlamıyorum.” diye konuştu.
“Burada caminin yapılması da AK Parti kümesinin kırmızı çizgisi”
Bunun üzerine tekrar söz alan AK Partili Meclis Üyesi Muhammet Kaynar, Avcılar Belediyesinin buradaki camiye karşı olduğunu söyleyemediği için bir sürü yalana sığındığını öne sürdü.
Cami arazilerinin yasa gereği hazineye ait olması gerektiğine işaret eden Kaynar, şunları kaydetti:
“Avcılar’daki yer zaten camiiydi. O cami depremden zarar gördü ve yıkıldı. Madem bu kadar cami yapma heveslisiymiş, 3,5 yıldır neredeymiş. Diyanet İşleri Başkanlığı bu yerin devredilmesi konusunda defalarca talepte bulundu. Burada ısrarla cami yapmak isteyen belediye başkanı, 3,5 yıldır neden Diyanete cevap vermiyordu. Ben sayın belediye başkanının ‘buradaki cami sıkıntısı bizim kırmızı çizgimizdir’ dediğini duydum. Burada caminin yapılması da AK Parti grubunun kırmızı çizgisi. Belediye Başkanının cami yerine ne yapmak istediğine ilişkin bilgim var ama burada zikretmeyeceğim. Ama Avcılar halkı buna izin vermeyecek. Camiye karşı olan belediye başkanına 2023’te halk gerekli karşılığı verecektir.”
Söz alan İYİ Partili Meclis Üyesi Sinan Gümüş ise “cami siyaseti” yapıldığını savunarak, “AK Parti sıralarında ‘cami yapılması AK Parti’nin kırmızı çizgisi’ deniliyor. CHP de ‘Cemevi yapılması kırmızı çizgi’ derse ve bunun üzere bir sürü kırmızı çizgi demek taraf oluşturuluyor demek. Bu formda kırmızı çizgiler açıklanırsa ötekileştirme başlar. Biz bu camiyi yapacağız. Mescide karşı değiliz.” dedi.
Yapılan konuşmaların ardından oylamaya sunulan madde, çoğunluğun oylarıyla “ısrar kararı” olarak kabul edildi.
